ÖĞRENCİLERİMİZİN EĞİTİM HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİ
Diksiyon, etkili iletişim ve beden dili eğitimi sertifikalarımızı aldık. 1.5 aylık sıkı ve etkili bir eğitim sonrası aynı anda 2 kur birden alarak eğitimimi tamamladım. Eğitmenimiz Deniz ÇEVİK Hanıma tüm emekleri ve gayretleri, yanlış yaptığımızda bizleri düzeltmek için gösterdiği sabır ve anlayış için teşekkür ederim. Diksiyonun hayatın her alanında, gerek iş gerek toplum içindeki sosyal hayatımızda, kendimizi doğru ve düzgün ifade edebilmek, dilimizi düzgün, anlaşılır ve akıcı kullanabilmek açısından ne derece önemli olduğunu bu eğitim sayesinde öğrendik.İletişimin artık çok önemli olduğu günümüzde bu eğitimi herkesin muhakkak alması gerektiğini düşünüyorum.
Çin düşünürü Konfüçyüs’e sormuşlar: “Bir ülkeyi yönetmeye çağrılsaydın yapacağın ilk iş ne olurdu?” Yanıtı “Hiç kuşkusuz dili gözden geçirmekle başlardım.” olmuş ve kanıtlarını şöyle açıklamış:
“Dil kusurlu olursa, sözcükler düşünceyi iyi anlatamaz. Düşünce iyi anlatılamazsa yapılması gerekenler iyi yapılmaz. Ödevler gereği gibi yapılmazsa töre ile kültür bozulur. Töre ve kültür bozulursa adalet yanlış yola sapar. Adalet yoldan çıkarsa şaşkınlık içine düşen yurttaş ne yapacağını, işin nereye varacağını bilemez…
bunun içindir ki hiçbir şey dil kadar önemli değildir. İşte ben de kendimi yönetmeye, kendimle ilgili ilk farkındalığıma dilimi gözden geçirmekle başladım.Dilde farkına dahi varmadığım hatalar için; işinde profesyonel, dilini iyi kullanan, kullandığı dili doğru ve etkili aktaran bir uzmanla tanıştım; “Deniz Çevik”
Deniz Çevik, Bursa’da bu işi kendine “Dil Bayraktır” misali görev edinmiş ve genç yaşına rağmen dilini kusursuz kullanan bir Türkçe tutkunu. İşinin sanat olduğunun farkında ve layıkıyla yerine getiriyor bu görevi. Sanat demişken şöyle düşünün mesela; siz hiç Haldun Dormen konuşurken etkilenmeyen bir insan, Müşfik Kenter konuşurken ağzının içine bakmayanı gördünüz mü?
Göremezsiniz çünkü dili doğru ve etkili konuşuyorlar. Üstelik onlarla tanışma fırsatınız da olmayabilir ama Bursa’da yolunuz düşmese de düşürmeniz gereken, hiç farketmediğiniz özelliklerinizle sizi keşfe çıkaran, onunla olan dil yolculuğunuzda sıkılmayacağınız biri varken bu fırsat kapısını neden aralamayasınız? Hiç merak etmiyormusunuz sizi bu yolculukta neler bekliyor?!
Merhaba, diksiyon kursuna öylesine kayıt yaptırmıştım. Hatta çevremdekiler ne gerek var ihtiyacın yok dedi ama bașlayınca fark ettim ki herkesin ihtiyacı varmış. Doğru bildiğimizi sandığımız ama aslında bilmediğimiz çok şeyin farkına vardım. Diksiyon kursuna gidince anladım ne kadar gerekli olduğunu, özgüvenim arttı. Ne yalan söyleyeyim en çok da eğlendim.
Diksiyon denince akla, tamam şimdi buldum, daima onun adı gelir: Deniz Deniz Deniz… 🙂 İyi ki varsınız, iyi ki yollarımız kesişti.Hayata dair çok şey öğrendim ve öğrenmeye devam edeceğim. Kelimelere ve cümlelere sihir katan insan, her şey daha anlamlı şimdilerde… Yuttuğum kelimeler geri geldi, diyafram diye bir yer olduğunu, nefesi oradan alınca uzun konuşulduğunu öğrendim. Teşekkürler güzel insan, güzel öğretmenim 🙂 Bu sihirli dünyayla herkesin tanışmasını isterim. Sevgi ve saygılarımla…
Diksiyon nedir ? Olmasa da olur, ne gereği var dersin ama kursa yazılırsın. Sonra kendine kızarsın neden bu kadar geç kaldım dersin.
Güzel konuşmayı öğrenmeye geldim dersin ama daha fazlasını öğrenirsin. Farzı misal izlediğin filmlerden, dizilerden, okuduğun kitaplardan, şiirlerden daha fazla haz duyarsın.
Arkadaşına, sevdiğine, çevrendeki herkese hitap ederken sevincini, hüznünü ve en önemlisi sevgini daha iyi hissettirirsin.
Naçizane tavsiyem; diksiyon kursuna gitmeyi bir düşünün.
Hele ki öğretmen Deniz Çevik ise düşünmeyin, mutlaka gidin!